top of page
Ara

JULES KOUNDE’NİN YAŞAM ÖYKÜSÜ:

  • Yazarın fotoğrafı: Caner Erisgin
    Caner Erisgin
  • 1 Haz 2023
  • 5 dakikada okunur





Dünyada birçok futbol otoritesi savunma oyuncularının hava topu hakimiyetini öne sürerek özellikle stoperlerin uzun boylu olması gerektiğine inanır. Ancak hikayemizin kahramanı Boudaux’da ve son dönemde Sevilla’da gösterdiği performans ile bu düşünceyi bizlere sorgulatan bir isim. Jules Kounde…


Jules Oliver Kounde 12 Kasım 1998’de Fransız bir anne ve Beninli bir babanın çocukları olarak Paris’te dünyaya geldi. Kounde doğumunun birinci yılı dolduktan sonra ailesi Paris’ten ayrılma kararı alarak Bordeaux’a 40 km uzaklaklıktaki Nouvelle-Aquitaine Gironde bölümünde bir komün olan Landiras’ta büyüdü. Küçük Kounde çocukluk zamanlarını babası yanında olmadan annesiyle birlikte geçirdi.


Kounde küçüklüğünde her zaman kendisine yakınlaşmaya çalışan insanlara karşı oldukça tedirgin olan utangaç bir çocuktu. Futbola başlaması onu bu içe dönük ruh halinden kurtararak dalga geçtiği, eğlendiği yeni arkadaşlar edinmesini sağlayacaktı.


Komünlerdeki yardımlaşma sayesinde Kounde, çok fazla eksiklik çeken birisi değildi. Annesinin yanındaki tek çocuk olması dolayısıyla onunla ilgilenmesi de zor olmuyordu. Hatta gençlik döneminde annesinin onu yaptığı seçimlerinde her zaman desteklediği de bilinen bir gerçek.


Fransız medya kuruluşlarına göre annesi futbolu okula tercih etmesine gelişimi boyunca hiç taviz vermedi. Öğrencilik yıllarında başarılı gözükse de sakin ve çekingen tavrı burada da devam ediyordu. Bu tavrı onu daha fazla içine kapanık bir öğrenci haline getirdi.

Bir dergiye verdiği röportajda başarılı stoper şunları söyledi: ‘’Okulda hakkımda yorum yapılmasını sevmesem de iyi bir öğrenciydim. Bazı şeyleri yanlış anladığım için büyüklerime ters cevap verdiğim zamanlar oldu. Ama beni hiçbir zaman cezalandırmadılar, okula gitmemin en önemli nedeni annemdi. Çünkü benim okulu bırakmamı hiçbir zaman istemedi.’’



Kounde’nin yıldızlığa yolculuğu 5 yaşında başladı. Bu, gencin kasabasında ilk top oynamaya başladığı zamanlardı. 11 yaşında Fraternelle de Landiras’te amatör futbola başladı. Jules kulübü için oynarken nerede oynaması gerektiği konusunda zorluklar çekiyordu. Hatta bir dönem kalede yer aldığı dahi oldu.

Çocukluğundaki unutamadığı anın var mı sorusuna: ‘’Çok kötü bir hafızam var. Fakat bir tane hatırladığım anım var. Çarpıcı ama çok komik değil. Bulunduğumuz kasabada futbol oynamaya başladığımız zaman çok düşük seviyelerde oynuyorduk ve kötü bir takımımız vardı. Sık sık kaybederdik ve benim kaybetmeye asla tahammülüm yoktu. Bu beni deli ediyordu. 8-9 yaşlarımdayken annemle çok kötü bir dönem geçirdim. Ben kaybederken evde bütün hafta sonu surat asan bir çocuğu vardı. Benimle konuşmak imkansızdı. Bir maçtan yine eve kaybederek geldim sinirliyken anneme tekme attığımı hatırlıyorum. Sürekli kaybetmemiz sonrası kontrolümü kaybettiğim için bu durum takım değiştirmeme neden oldu. Çünkü sürekli kaybediyorduk. Annem bu noktada beni idare edemediği için çözüm amaçlı psikoloğa gitti.’’ Psikolog ona ‘’seni tekmelerse sen de ona aynı şekilde karşılık ver böylece sakinleşir,zamanla her şey normale döner .’’ demiş.




Zamanla Kounde ile annesi arasındaki ilişkisi düzeldi ve 2009’da bu hırslı çocuk, 12 ay kaldığı Cerons’a taşındı. Takım aradaşlarından üstün bir performans sergileyerek daha iyi bir ligde yer alan ve daha büyük bir kulüp olan La Brede’nin yolunu tuttu. Bu oyundan para kazanma arzusu onu eğitimden uzaklaşmaya doğru itiyordu.

Her şey o U13'teyken başladı. Küçük Kounde 13 yaşlarında bir seçmeye katılmasına rağmen seçilemedi. Buna rağmen umudunu kaybetmeden maçlarına devam etti. Bir turnuvada finale kaldılar, bu onun yeteneklerini sergilemesi açısından iyi bir fırsattı. Ancak bu sefer de dizindeki sakatlığı dolayısıyla kendisini gösterme şansı yakalayamadı.

Antrenörü onu çok sevdiği için zaman zaman seçmelere çağırırdı. Bir gün seçmelerde Yannick Stopyra, Kounde’yi Castelmaurou komününe karşı oynarken fark etti. Stopyra, Boudaux’un alt yaş kategorilerindeki antrenörüydü. Bourdaux’e varır varmaz onu aradı. Seçmelere çağrıldı ve bu sefer işlerin yolunda gitmesiyle sonunda Bordaux ile bir yıllık sözleşme imzaladı.



Jules’i içine kapanık birisi olması nedeniyle Bordaux’da zor günler bekliyordu. Koçu Kounde’nin bu durumunu fark ederek onun daha fazla konuşmasını, saha içinde ve dışında arkadaşları ile vakit geçirmesini gerektiğini söyledi. Kounde, Bordaux’da ilk yılında eğitimini Jean Luc ile saldırganlık ve iletişim üzerine yaptı.

Hatta daha fazla konuşmasını sağlamak için Kounde’yi kaptan bile yaptıkları oldu. Kaptanlık ona gerçekten yaramıştı.


İletişimde ve saldırganlığı önlemede gelişim kaydettiği için her şey onun için daha kolay olmaya başlıyordu. Kounde ikinci yılında ise antrenör Andre ile çalışma tekniğine göre antrenmanlar gerçekleştirdi. U17’de harika iki sezon sonrası A takım için düşünülmeye başlanan isimler arasında yer almaya başlayacaktı.

Fakat önemli bir sorun vardı. Kounde’nin boyunun bir stopere göre kısa olması koçların onu sağ bekte denemesine neden oluyordu. Kounde bundan hiç hoşlanmamıştı. Menajerine bu durumdan rahatsızlığını belirttiğinde menajeri ona şu soruyu sordu. ‘’Tekrardan U19’a dönüp stoperde devam etmek mi? Yoksa A takımda kalmak mı?’’ Kounde için cevap basitti, buraya kadar gelmişken geri dönemezdi.

Zamanla Kounde eğer koç beni bu bölgede değerlendirmek istiyorsa bu benim ve takımın yararınadır düşüncesini benimsemeye başladı.

2018’in Ocak ayında Bordaux’ta süre almaya başlayan başarılı oyuncu 19 lig maçının 18’inde sahada kalmayı başardı. Bordaux’un onun için neyi temsil ettiği sorusuna ‘’Kazanmayı temsil eder’’ diyor.

Kounde sözlerine şöyle devam ediyor.

‘’Bordeaux geçmişte birçok kupa kazandı. Her şeyden önce saygı ve tevazu gibi güzel değerleri temsil eder. Fransa'da bu kulübün takdir edildiğini düşünüyorum. Birkaç yaş grubu arasında küresel bir anket yaparsak, bunun olumlu olacağını düşünüyorum. Bu kulüp iyi bir imaj veriyor, saygı uyandırıyor.’’


2 sezon Bordaux ile başarılı maçlar çıkaran Jules için çok fazla takım kulübün kapısına dayanmıştı. Jules için seçiminde önemli olan şey, oynayarak onu daha yukarıya çıkaracak ve basamak olarak kullanabileceği bir kulüp olmasıydı. Sevilla Kounde’ye göre hem Ligue1’e göre daha ciddi bir lig olması hem de daha yukarısı için en ideal kulüp olması açısından önemliydi. Ligue1’den Sevilla’ya gelen oyuncuların genelde başarılı olmaları ve Kounde ile özel olarak ilgilenmeleri kararında önemli rol oynayacaktı.

Kounde, rekor bir bedel ile 25 Milyon euro’ya Sevilla’ya transfer olduğunda, transferin yüksek bonservisle gerçeleşmesinin bir beklenti yarattığını düşünülse de bu paraların onun için hiçbir anlam ifade etmediğini söylemekten geri durmuyor.







SEVİLLA KARİYERİ

Sevilla kariyerine pek parlak bir başlangıç yapamayan oyuncu, Eibar karşısında bir de penaltıya neden olunca bütün oklar maliyeti dolayısıyla üzerine yöneltilmişti. La Liga’nin Ligue1’e göre her şeyin daha sistematik ilerlediğini ve bu yüzden alışmakta bir süre zorluk yaşadığını belirten oyuncu şimdilerde ise taraftarların gözünde ona ödenen paranın karşılığını fazlasıyla veriyor.

Boyunun 1.81 olmasının kusur olarak değerlendirilmesi ile ilgili standartlara göre nadir olduğunun farkında olan Kounde, bu eleştirileri haklı bulmadığını, oyuncuların boyundan çok analitik kapasitesi ve öngörülerine daha fazla vurgu yapılması gerektiğini, boyunun hiçbir zaman dezavantaj yaratmadığını söylüyor.


Boyu ile ilgili rakiplerin onu hedef aldığını hata yapacağını düşündükleri için üstüne oynadıklarını fark ettiğini söyleyen Jules’i bu durum çok daha fazla motive ediyor.

Jules rakiplerinin boyunun kısa olmasından dolayı üzerine oynamalarını ise: ‘’Maçlarımı tekrar izlediğimde genelde daha fazla kafa topu aldığımı fark ediyorum.’’ cevabını veriyor.

SOSYAL HAYATI

Twitter hesabını çok aktif kullanan oyuncu, hak ettikleri şekilde muamele görmedikleri için bu dünyada yerlerini bulmakta zorlanan pek çok insan olduğunu herkesin özgür yaşamlarına kimsenin karışmaması gerektiği düşüncesini sosyal medyadan paylaşımları ile destekliyor.

Birçok sporcu, imaj uğruna bu tip konulara fazla yer açmasa da böyle konularda toplumda önde gelen isimlerin düşüncelerini paylaşması gerektiğini düşünen Kounde, Lebron James’i bu konuda örnek alıyor.

Basketbol ile de yakından ilgilenen Kounde, kendisini bu dalda çok bilgili olarak görmese de öğrenmeye açık bir öğrenci olarak vurguluyor. Müzik ile Tv arasında seçim yapmamı isteseydiniz bu müzik olurdu diyen başarılı sporcu daha çok Rap, caz, R&B müziklerden hoşlanıyor.

Hayatta en çok ilham aldığı isim Nelson Mandela.

Futbolda idolü ise; kariyerinin başlarında Sevilla’da bek olarak tercih edilen ve daha sonra stoper olarak izlediğimiz Segio Ramos.

Sahada daha çok süpürücü ve toparlayıcı rol üstlenen Jules Kounde, saha dışında ise oldukça dağınık bir oyuncu. Hatta 3-4 kez pasaportunu kaybettiği için birçok kez uçağı kaçırma tehlikesi yaşadı.

CHELSEA’NİN YOĞUN İLGİSİ

Geçtiğimiz transfer döneminde adı Chelsea ile çok fazla anılan oyuncu, iki kulübün anlaşamaması nedeniyle bu transfer döneminde de Londra ekibi ile anlaşma sağlayamadı.

Antonio Rudiger, Andreas Christensen ve Cesar Azpilicueta gibi isimlerin sözleşmelerinin sezon sonunda bitiyor olması bu üçlüyü her geçen gün Stamford Bridge’den uzaklaştırırken Kounde ise tam tersi bir şekilde Chelsea’ye 2022/2023 sezonu için bir o kadar yaklaşmakta gibi gözüküyor.


 
 
 

Commenti


Yazı: Blog2_Post

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

©2020, Diagonalpass10 tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page