TERİM TARAFINDAN BAKMAK
- Caner Erisgin
- 22 Nis 2021
- 3 dakikada okunur
Bu sezon eğer ilk yarı oynanıp lig öyle sonuçlanmış olsaydı, Galatasaray taraftarlarının büyük bir bölümü Terim’e istediği kadroyu vermediğiniz için bu haldeyiz naralarıyla yönetimi istifaya davet edecekti. Fakat ligin ikinci yarısında kadrosuna Onyekuru,Mohamed,Gedson Fernandes,Halil Dervişoğlu gibi isimlerin katılmasına rağmen, ilk yarıda oynanan akıcı oyunun oynanamamasI, taraftarda Terim’e karşı ciddi bir tepki oluşturdu.
Yaptığı değişiklikler,kadro tercihleri ve daha bir çok konu ile ilgili Terim’i eleştirebiliriz. Hatta yolların ayrılması gerektiğini düşünenlere de mevcut sonuçlar baz alındığında saygı duyarım. Fakat olaya birazcık Terim tarafından bakmakta da yarar olduğunu düşünüyorum.
Ligin ikinci yarısında Galatasaray transferleri ile birlikte Fenerbahçe, Başakşehir, Alanyaspor gibi maçları kayıpsız bir şekilde geçerek tamamlamıştı. Peki bu kadar formda giden bir takımda Mohamed’in atılması ile serinin bozulduğu Ankaragücü maçı sonrası ne oldu da Galatasaray bu istikrarsız hale büründü?
Ankaragücü maçı sonrası Sivasspor’u içeride ağırlayan Galatasaray’da bir puan kaybı daha yaşanmış ve trafik kazası gibi nitelendirilebilecek bir maç sonrasında bana göre Belhanda’nın zemin açıklaması ile başladı her şey.
Aslında Terim, Belhanda gibi daha önceki vukuatlarından dolayı sorunlu olan bir oyuncusunu mevcut şartlar altında da birçok tepkiye rağmen bir şekilde oynatmanın yolunu bulmuştu. Bazen kenardan oyuna sokarak, bazen de forma senin diyerek 11’de başlatıyor ve az çok katkı alarak gemiyi kıyıya çekeriz düşüncesindeyken o malum ‘’sözleşme feshi ‘’ durumu ortaya çıktı.
Kendinizi Belhanda’nın takım arkadaşı olarak düşünün…
Zeminden dert yanıyorsunuz, arada yönetime de söylediğiniz sözler sonrasında sözleşmeniz feshediliyor.
Gedson Fernandes: Avrupanın gelecek vadeden en gözde oyuncularından biriyken bir anda kariyer düşüşü yaşamış ve kendisini Galatasaray’da bulmuş ve çıkış yakalamak isteyen bir oyuncu. Teknik bir oyuncu için zemin, meziyetlerini göstermesi açısından çok önemlidir. İster istemez zeminden şikayet eden bir oyuncunun sözleşmesinin feshedilmesinden etkilenmiştir.
Sofiane Feghouli: Belhanda’nın saha içerisinde pas trafiğinde en iyi anlaştığı oyuncu,sözleşmesi Belhanda gibi onun da sezon sonu bitiyor. Arkadaşına yapılandan rahatsız olması en doğal hakkı. Teknik becerileri Gedson gibi yüksek bir oyuncu, bu yüzden o da zeminden şikayet edenler arasındayken yönetimin Belhanda'ya karşı bu tutumundan etkilenmeme gibi bir durumu olamaz.
Ayrıca Soso’nun Kuzey Afrikalı oyuncular şöyledir diye genelleme yapanlara tepkisini hatırlarsanız, duygusal yönünü de az çok anlayabilirsiniz.
Mostafa Mohamed: Mısır’dan hayatında turnuvalar harici hiç çıkmamış bir oyuncu.Yeni bir yere alışma sürecindeyken, Belhanda gibi onu en çok besleyecek oyunculardan biri takımdan ayırlıyor. Oyuncular yeni geldiği ülkelere Mohamed gibi sükse yaparak girdiğinde alışma süreci zaten çabuk geçiyor.Kendinizi Mohamed’in yerine koyun; yeni ülke, yeni insanlar, evet, ama çok büyük bir sorun var. Futbol evrensel bir dil,fakat sahada onu anlayabilecek, bir anlamda onu diğer takım arkadaşlarına tercüme edebilecek tek oyuncu Belhanda’ydı. Ben oyuncunun form grafiğinin düşmesini kırmızı karttan sonra falan değil, Belhanda’nın ayrılışının doğrudan etkili olarak görüyorum.
Son olarak Mustafa Cengiz’in haysiyet ve şeref ifadelerine gelelim…
Takımın başında Terim gibi bir isim varken bu sözleri sarfetmesi %100 Terim’e bir gözdağıydı.Hiçbir şekilde Terim'in bu ortamda durmayacağını düşünsek de ‘’taraftara sözüm var’’ diyerek istifa düşüncesinden bizim gördüğümüz ikinci kez vazgeçti Terim, kimbilir belki de bizim bilmediğimiz daha neler vardır.
Sözlerimi bitirirken başta söylediğim durumları yinelemek isterim. Terim kadro tercihleriyle, oyuncu değişiklikleriyle , taktiksel anlamda bir çok yanlış karara imza atmış olabilir. Ama şunu unutmamakta yarar var. Terim takımdan ayrıldıktan sonra alt yaş gruplarından bir çocuk A takıma kazandırıldığında, bu çocuğu kim getirdi sorusunun cevabı ‘’ Fatih Terim’’ olduğunda anlaşılmasın Terim'in değeri.Evet futbol sonuç odaklı bir oyun.Ama kazanmaya o kadar odaklanılmış ki arkada yapılan bir çok olumlu işi görmeyip sonra da pişman oluyoruz.Mesela lig maçları sonrası Terim’in u19 maçlarını yerinden takip ettiğini görmüyoruz. Ya da gelecek vaadeden Yunus Akgün,Emin Bayram,Atalay Babacan gibi oyuncuların gelecekte Galasataray'a monte edilmek üzere o kulüplere gönderildiğini görmüyoruz.Bu ve bunun gibi sayılabilecek bir çok ayrıntı var.İşte problem de orada ya sonuç olmazsa ayrıntıların da bir kıymeti yok!
Kadrosu mevcut şartlar yüzünden her sene değişen, sürekli oyuncu kiraladığı için her oyuncusuyla tam olarak bağ kurmaya başlamışken hep en başa döndü Terim. Her zaman da buna rağmen zirveye oynamaya çalıştı. Geldiği günden bu yana Taylan’daki değişimi görüyoruz. Çünkü Terim, Taylan’a dokunabildi, çünkü Taylan, hocanın elinden bir kiralık oyuncu gibi bir anda kayarak gitmedi.
Gedson transferini kendisi bitirmiş diye bir duyum var doğrudur yanlıştır bilinmez.Aynı durum Nagatomu'nun takıma katılmasında da yaşanmıştı.Umarım mayıstan sonra sadece takıma odaklanabileceği bir yönetimle çalışma imkanı bulabilir hoca.
Önümüzdeki dönemde mali açıdan elinin daha rahatlamasıyla birlikte Galatasaray, daha bonservisli isimlere yönelecek gibi gözüküyor. Hocanın bana göre bu kadar sıkıntılı süreç yaşamışken yeni bir yönetim ile beraber kendi takımını kurmaya kesinlikle hakkı var. Olur veya olmaz ama ben kalesinde Muslera’nın forvet hattında Mohamed’in olduğu artık oyuncuların geçmişine değil geleceğine bonservis vererek yatırım yapan Terim’li Galatastaray’ı önümüzdeki dönemde çok merak ediyorum…
Comments