Türk Futbolunda Başkan Sendromu
- Caner Erisgin
- 27 Eki 2020
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Haz 2023

Hepimiz uzun süredir başkan adaylarının bizlere sunduğu gelecek planlarına kanar dururuz.
Acaba gerçekten onlar vaatlerini gerçeğe uygun mu belirliyor,yoksa taraftarların ağzını sulandırarak kendilerini çekici hale getirmek mi dertleri?
Ben ikincisinden yanayım,çünkü bu kadar kulüplerin içlerinde bulunduğu ekonomik durumu bilmeden bir şeyler vaadedebiliyor olmak,delilikten başka bir şey değil.
Bir çok açıdan ülkemizde popülarite her şeyden önde geliyor.Bir ismin önemli bir şirketin başında olmasının sanki mal varlığını o kulübe hibe edecekmiş hissiyatından artık kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum.
Şu zamana kadar gelen bu tip bir çok isimden hangisi mal varlığı ile gelip kulübü bütün borçlarından kurtarmış dönüp bir bakmak gerekiyor.Evet borcu azaltanlar var,ama bir yere kadar...
Gelen bir çok başkanın popülarite uğruna yaptıkları ve belki de sonlarını hazırlayan en büyük yanlışları,3 büyüklerin kulüp başkanlarının hemen hemen hepsinin şampiyon olacaklarını iddia etmeleri.
Asla ''bir yapılanma içerisindeyiz evet şampiyonluk için çabalayacağız bu bizim geleneklerimizde var,ama gelecek sezonlar adına taraftarlardan sabırlı olmasını bekliyoruz.'' diyen bir yönetim son dönemde henüz göremedim.
Belki son yıllarda Fikret Orman'ın Beşiktaş'a gelmesinden itibaren Samet Aybaba ile başlayan ve Şenol Güneş ile biten harika yapılanmasını buna örnek gösterebiliriz,ancak bu yapılanma da başkanın ego savaşları sonrası görevi bırakmasıyla tepe taklak olup son bulmuştu.
Demem o ki bir çok anlamda başarılı olanlar dahi kulüpleri aynı seviyede tutmaya çalışmak yerine merdivenleri hızla çıkmaya devam edince bütün bir yapılanma ve çaba bir hırs uğruna yok oluyor.Asla bu başarıların ardından ben önce bu seviyede kalıp yerimi sağlamlaştırmalıyım düşüncesine yaklaşamıyoruz uzun zamandır.
Umarım bir gün başarılı olmasına rağmen pahalı zevklere yönelmeyip,haddini bilerek ilerleyen bir veya birden çok yönetimler görür ve yükselişe geçeriz.
Yoksa sonu belli olmayan bir boşluğa doğru günlük başarılarla mutlu olmaya çalışarak hayatını devam ettirecek Türk futbolu...
Comments